BU SEFER FARKLI GELİYORLAR
DEĞERLİ VATANSEVER;
Kıymetli Dostum, Arkadaşım… Bu yazıyı sana gönderdi isem (isek) bil ki; seni, Türkiye Cumhuriyetini benimsemiş, milli bilince sahip olan, bedhahların ayakları altında çiğnenen vatanımız için yüreği yanan bir insan olarak gördüğümüz içindir. Lütfen bu yazıyı sabırla oku.
Dedelerimiz, ninelerimiz, genci yaşlısı, güneylisi kuzeylisi, doğulusu batılısı, Mustafa Kemal Paşanın önderliğinde birleşip, tırnaklarıyla kazıya kazıya, dünyanın durduramadığı emperyalizm denen canavarı durdurmuş ve dahi püskürterek bu canım vatanı yeniden devletleştirip kendinden sonrakilere, bizlere ve bizden sonra geleceklere emanet etmişlerdir. Cumhuriyet kurulduğundan beri, ne İngiliz’i ne Fransız’ı ne Amerikalısı ne de diğerleri boş durmuştur. İçimizden ajanlarını, üstümüzden baskılarını asla eksik etmediler. Atatürk’ün hayatta olduğu dönemde ve sonrasındaki her yılda üstümüze geldiler. Cumhuriyetin tüm değerlerine saldırdılar. Türk Milletinin tüm hassasiyetlerine saldırdılar. Kurucu önderimiz Atatürk’e iftira attılar, hakaret ettiler, saldırdılar. Hukuk devletine saldırdılar, demokratik ve laik düzene saldırdılar. AYDINLARIN ÖZGÜVENİNE, CAHİLLERİN BEYİNLERİNE SALDIRDILAR. Düzeni ayakta tutan her şeye saldırdılar. Hiç durmadan saldırılarına devam ettiler. Hem içerden, hem dışarıdan üstümüze geldiler. Peşinden gittikleri şeylerin yanlış olduğunu bile bile, hainlik yaptıklarını bile bile üstümüze geldiler. Ancak, son 5 yıla kadar, bu saldırıları etkisizdi. Devlet dediğimiz kamu otoritesi tedbir alıyordu, yargılıyordu, ceza veriyordu, ihanetin örnek olmasını engelliyordu. Ama BU SEFER FARKLI GELİYORLAR. Hele hele son 1 yıldır FARKLI GELİYORLAR.
Ne yaparsalar yapsınlar yargılanmıyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar sorgulanmıyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar kamu bütçesinden beslenmeye devam ediyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar memur kalmaya devam ediyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar oy almaya devam ediyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar yüzleri utanmadan insan içinde gezebiliyorlar. BU SEFER FARKLI GELİYORLAR.
Sizler, twitterdan teki vererek bir şeyleri çözeceğinizi sanırken, ne sosyal medyada ne mahallede, ne sokakta, ne köyde ne kasabada hiçbir tepki umurlarında olmadan bozmaya, yıpratmaya, eskitmeye devam ediyorlar.
HAFIZALARINIZI TAZELEMEK İÇİN SİZE BİR KAÇ GÖRSEL SEÇTİK. ÜZERİNDEKİ MADDELER İLE AŞAĞIDAKİ MADDELERİ EŞLEŞTİRİNİZ.
1- Bu sefer farklı geliyorlar; kolluk kuvvetleri ve yargı, rejime baş kaldıranı değil de ona gereken tepkiyi veren Türk Gencini tutukluyorlar. Hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan bunu yapıyorlar. Bizler ise elimiz kolumuz bağlı izliyoruz. Ancak sosyal medyadan tepki veriyoruz.
2- Bu sefer farklı geliyorlar; önceden de cumhuriyete düşmandılar. Ama hamam böceği gibi deliklerde saklanıyordular. Türkten korkuyordular. Devletten korkuyordular. Artık o deliklerden çıktılar. Açık açık meydan okuyorlar. Çünkü başlarına bir şey gelmeyeceğini, hükümetin devleti korumayacağını biliyorlar.
3- Bu sefer farklı geliyorlar; yıllarca orduya, polise, üniformaya hakaret ettiler. Gücü ele geçirdikleri an, gericiliği temsil eden giysilerini, üniforma gibi giyip, caddelerde güç gösterisi yapmaya başladılar.
4- Bu sefer farklı geliyorlar; cumhuriyetin sayesinde siyasi parti faaliyeti yürüten, cumhuriyet olmasa partinin anlamı olmayacak olan bir dünyada, sırf bölücü ve yıkıcıların oylarını almak için, mankurtça açıklama yapan tiplerle geliyorlar.
5- Bu sefer farklı geliyorlar; 22 sene öncesine kadar, ne Türk Devletinin toprakları içerisinde, ne komşu ülkelerde kimse Türk Bayrağına yan gözle bakamazken, şimdi şanlı bayrağımızı ayaklar altına alarak geliyorlar.
6- Bu sefer farklı geliyorlar; bir fareyle savaşacak cesareti olmayanlar, ülkeyi bölünmüş gösteren haritalarını rahat rahat paylaşarak geliyorlar. Rahatlar çünkü hükümetin Türk Devletini ne kadar basiretsiz bir duruma düşürdüğünü görüyorlar.
7- Bu sefer farklı geliyorlar; yüce Türk Meclisinde, vatan hainlerini çok rahat şekilde savunabiliyor ve soruşturma bile geçirmiyorlar.
8- Bu sefer farklı geliyorlar; Türk Devletinin sınırları içerisinde, devlete düşman olanların çaputlarına bayrak diyor, üstüne üstlük bunun sözde gününü kutlayabiliyorlar.
9- Bu sefer farklı geliyorlar; Türkiye’yi, Osmanlı’yı batıran aynı karanlığa gömmek üzere geliyorlar. Türk Kadınını köle yapmaya geliyorlar.
10- Bu sefer farklı geliyorlar; Dünya eğitimde daha modern teknik ve sistemlere geçerken, eğitimsiz bir eğitim yaratmak üzere geliyorlar.
11- Bu sefer farklı geliyorlar; cumhuriyete düşman olanların isimlerini okullara veriyor, yetmezmiş gibi öğrencilerin beynini yıkayarak geliyorlar.
12- Bu sefer farklı geliyorlar; normal bir mezarlıkta bile sessiz durulması gerekirken, Atamızın kabrinde, slogan ata ata ata, saygısızlık yapa yapa, en hassas duygularımızı kanata kanata geliyorlar.
13- Bu sefer farklı geliyorlar; en tepedekinin eliyle, ilimi, bilimi yerle yeksan ede ede geliyorlar.
14- Bu sefer farklı geliyorlar; iskilipli atıf haininin, said nursi haininin isimlerini okullara verirken, kahraman Türk Subaylarının isimlerini zararlı diye ilan ede ede geliyorlar.
15- Bu sefer farklı geliyorlar; vergilerimizle maaş alıp, vatan hainlerini öven kripto devlet memurları ile geliyorlar.
16- Bu sefer farklı geliyorlar; suç işliyorlar, saygısızlık yapıyorlar, ceza almayacaklarından o kadar eminler ki, soruşturmaları umursamadan geliyorlar.
17- Bu sefer farklı geliyorlar; Önceden, saf dindarları kendileri gibi görünüp kandırırlardı. Şimdi lüksün dibine vura vura, umursamadan, lüks içinde utanmadan geliyorlar.
18- Bu sefer farklı geliyorlar; Allah’ın adına hüküm vere vere, 84 milyonun önünde dine ve kitaba açık açık aykırı davrana davrana geliyorlar.
19- Bu sefer farklı geliyorlar; zengin olanlar, adamı olanlar, fakirleri eze eze, parasıyla aklana aklana geliyorlar.
20- Bu sefer farklı geliyorlar; çocuğu koruması gereken devlet makamları, çocuğu daha fazla sömüre sömüre, kamusal imkanları babalarının çiftliği gibi kullana kullana geliyorlar.
21- Bu sefer farklı geliyorlar; vatan hainlerine vatan haini demeyen, oraya buraya yerleştirip kullandıkları sözde tarihçileri ile geliyorlar.
22- Bu sefer farklı geliyorlar; Türklüğü, Türk Milliyetçiliğini küçümseye küçümseye geliyorlar.
23- Bu sefer farklı geliyorlar; ona en büyük düşman olması gereken Türk Milliyetçiliğinin tek kalesi olduğunu iddia edenlerin desteği ile iktidarı kazana kazana geliyorlar.
24- Bu sefer farklı geliyorlar; sözde muhalefet partisi olan, Atatürk’ün partisi, Kuvayı Milliye’nin devamı olan partiyi ele geçirmişler, ilk ağızdan hainleri hoş göre göre, Atatürk’le ters düşe düşe geliyorlar.
25- Bu sefer farklı geliyorlar; parasıyla en uç muhalif partileri bile satın ala ala geliyorlar.
26- Bu sefer farklı geliyorlar; millet bilincine kavuşmuş en eski millet olan Türk’ü, bin yıllık bir tarihe sıkıştıra sıkıştıra geliyorlar.
27- Bu sefer farklı geliyorlar; çare bizde, umut bizde deyip, Türk Milliyetçilerinin gözlerini boyayıp bölücü partilerle el sıkışa sıkışa, pilava kaşık çala çala geliyorlar.
28- Bu sefer farklı geliyorlar; ne dediğini bilmeyen, sürekli iktidara çalışan, masaya oturmayı, masadan kalkmayı beceremeyen beceriksiz bir muhalefetle geliyorlar.
29- Bu sefer farklı geliyorlar; sözde profesör olan ama genç bir kızı iğrenç bir şekilde kullanan, Türkçüleri oyalamakla görevli muhalefetle geliyorlar.
30- Bu sefer farklı geliyorlar; seçim sandıklarına bile sahip çıkmayan aptal bir muhalefetle geliyorlar.
31- Bu sefer farklı geliyorlar; bütün bunlar olurken, devleti korumakla görevli olan ordumuzu, kendi kışlalarını bile koruyamayacak hale düşüre düşüre geliyorlar.
Son 22 yıldır alt yapısını hazırladıkları, senaryolarını yazdıkları bozgunculuğu, son 2 yıldır sahneye koydular. Artık çok rahatlar. Umursamadan, utanmadan, aymazlığa vura vura yapıyorlar. Büyük resme bakınca görüyoruz ki; iktidarı ve muhalefeti anlaşmışlar; tek amaçları var. Sözde muhalefet Türk Milletini oyalarken, iktidar kanadı eliyle devleti daha da zayıflatıp bölünmeye, yok olmaya yol açmak. Son olarak, İsveç’in NATO’ya katılması oylamasında, ne kadar iyi anlaştıklarını ve tek yumruk olarak hareket ettiklerine şahit olmadık mı?
Birileri size “ŞEREFSİZ” dediğinde, “Sensin şerefsiz.” demek muhalefet etmek değildir. Tam 22 yıldır, hepimize izletilen tiyatro tam olarak budur. Birbirine hakaret eden iktidar ve muhalefetin Türk Milletini nasıl oyaladıklarına şahit oluyoruz.
PEKİ BİZ VATANSEVER TÜRKLER NE YAPIYORUZ?
Sosyal medyadan yazı yazarak içişleri bakanının lütfedip kolluk kuvvetini harekete geçirmesini, adalet bakanının lütfedip savcıları harekete geçirmesini, AKP genel başkanının lütfedip maaşlara zam yapmasını umuyoruz.
Sırf, adı CHP diye, Şeyh Said’i öven bir parti başkanının arkasından gitmeye devam ediyorsunuz. Mecliste birkaç sandalye kaptı diye, masaları devirip, AKP’nin önünü açan parti başkanına inanmaya devam ediyorsunuz. Eskiden bir bakanlık ya da vekillik yaptı diye, hiçbir fikri alt yapısı ve arka planı olmadan parti kuranların peşine takılıyorsunuz.
Her ortaya çıkan, “Biz kahramanız, her şeyi düzelteceğiz.” diye ortaya atlıyor. Hayır, hiç kimse kahraman değildir. Bu kadar sorunu düzeltmek bir insan ömrüne sığmaz. Gerçekçi olmalıyız. BİZ KAHRAMAN DEĞİLİZ. HER ŞEYİ DÜZELTEMEYİZ. Ama hepsinin düzelmesi için ilk adımları atmayı başarabiliriz.
Bırakın artık havanda su dövmeyi, yel değirmenleri ile savaşmayı, Türk Milletine zaman kaybettirmelerine daha fazla izin vermeyin. GELİN BİRLEŞELİM. Çünkü biz bir araya gelemedikçe daha da güçlü gelecekler. Fikirsiz partilerin, şahsı için çalışan kişilerin, ihtiras sahibi grupların peşinden gitmeye bir son verin. Gelin CİHAN PARTİSİ ile birlikte mücadeleye ortak olun. Vatan aşkı için, ne olur artık çeşitli bahaneler ile kendinizi oyalamayı bırakın.
Sizi yönetmek için davet etmiyoruz. Gelin birlikte, bu kutsal mücadeleyi yönetelim, yönlendirelim, geliştirelim. Gelin birlikte yönetim oluşturalım. Genel Merkezi bile olmayan, iki evrak yazmayı beceremeyen, koltuk kapma derdiyle seçimlerden bir iki ay önce kurulan, genel başkanı ünlü diye partisinin iş yapacağı düşünülen politik figürlerin peşinden koşup, oyalanmayı ve boş yere yorulmayı bırakın. Enerjinizi kutsal olan devlet için, kutsal olan millet için harcamak için çağrımıza icabet edin.
Gelin birleşelim. Bir sinerji oluşturalım. Gelin bir güç olalım. Birleşelim, güçlenelim. Gelin mücadele edelim.
Diyelim ki devlet memurusunuz, siyaset yapamıyorsunuz; Atatürkçü Gençlere sahip çıkmak için kurduğumuz eğitim ve kültür derneğimiz var. Gelin derneklerde görev alın. Türk gençliğine sahip çıkacak çalışmalar yapın.
Sendikalarımız var. İstiyorsanız onlar da görev alın. Sendikal çalışmadan anlamam, yapamam diyorsanız medya ve tanıtım çalışmalarına el atın.
Hiç birini yapamıyorsanız maddi gücünüzün el verdiği ölçüde bağış yapın, öğrencilerimize burs verin.
Bunu da yapamıyorsanız, yapabilecek arkadaşlarınızı saflarımızda mücadele etmesi için yönlendirin.
Yeter ki bir şeyler yapmak isteyin, eğer isterseniz vatanımız için mutlaka bir şeyler yapabilirsiniz.
SİZLERİ, VATANSEVER CEPHEDE MÜCADELE ETMEK ÜZERE, CİHAN PARTİSİNE DAVET EDİYORUZ. BAŞKA TÜRKİYE YOK. YA BİRLEŞECEĞİZ YA BİTECEĞİZ.
Bu yazı, farkındalık oluşturmak ve sizleri mücadeleye davet etmek amacıyla yazılmıştır. Nasipse, 2 ay içerisinde Türk Milliyetçiliğinin içinde bulunduğu durum ile ilgili bu yazıdan daha akademik bir metin daha yayınlayacağız. Ama siz o yazıyı beklemeyin. Kaybedecek bir günümüz bile yoktur.
ÇÜNKÜ BU SEFER FARKLI GELİYORLAR.
Saygılarımla.
Kürşad Emre ÖĞRETMEK
Cihan Partisi Genel Başkanı