—BİLMEYENLERİ BİLGİLENDİRMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR TABİ Kİ. BAZI AYRINTILARI BİLMEK İYİ OLACAKTIR SİZLER İÇİN.—
Şapka İktisası (giyinmesi) Hakkında Kanun
BİLGİ 1; Kanun numarası 671’dir. Kısacık 3 maddelik bir kanundur. 28 Kasım 1925’te çıkmıştır.
BİLGİ 2; Bu tarihten önce, Atatürk 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya yaptığı gezide şapka giyinmiş, ardından birden bire insanlar şapka giymeye başlamıştır. Herhangi bir kanun yokken bile kanun çıkana kadar geçen 3 aylık sürede, insanlar kendileri şapka bulamaz ise bezden şapka dikip, şapka takmaya başlamışlardır.
BİLGİ 3; Şapka o kadar hızlı benimsenmiştir ki; genel bir başlık haline dönüşmüştür. Kanunun 1. maddesinin son cümlesinde geçen “Türk halkının umumi (genel) serpuşu (başlığı) şapka olup…” ifadesi bu nedenle kanun maddesinde yer alır.
BİLGİ 4; Kanunun 1. maddesinin ilk cümlesinden anlayacağınız üzere, memur ve müstahdemler şapka giymek zorundadır.” der. Yani kanun, halka şapka giymeyi zorunlu kılmaz. Halk için çıkmamıştır. Devlet memurları için çıkmıştır. Yıllardır atılan iftiralara inananlar bir kere olsun şu 3 maddelik kanunu okumamıştırlar.
BİLGİ 5; Kanunun hepi topu 3 tane olan maddelerinden de anlayacağınız üzere, kadınların giyim ve kuşamı hakkında tek bir ifade yoktur. Ne Atatürk döneminde ne cumhuriyetin sonraki dönemlerinde, devlet tarafından bayanların giyimine dair tek kelime kanuni düzenleme, tek kelime kanun çıkarılmamıştır. Cumhuriyet ile halkı kavga ettirmek istedikçe, belirli mihraklar tarafından, bayanların giyimi üzerinden kavga üretilmiştir.
BİLGİ 6; Devletin, gemiler dolusu şapka ithal ettiği hikayesi de tam bir iftira ve yalandır. Türkiye’de zaten şapka takılıyordu. Yani ülkede zaten şapka vardı. Vitrinler doluydu. Ancak, şapkaya rağbet artınca şapkalar bir anda satılıp tükenmiş, insanlar kendileri elleriyle şapka dikip giymeye başlamış, bunu gören akıllı tüccarlar dışarıdan şapka ithal etmeye başlamıştır. (Pandemi sürecinde ülkemizdeki maskeler bitince Çin’den maske ithal edilmesi gibi.)
BİLGİ 7- Bu bilgi, dondurma üzerine kaymak olacak bir bilgidir. Bu bilgiyi vermeden konuyu kapatamazdım. Sanılıyor ki; fes giyilirken, fesler ülkemizde üretiliyordu. Fesler gerek Osmanlı, gerek Cumhuriyetin ilk yıllarında, bir Balkan ülkesinde üretilip, Osmanlı’ya satılıyordu. Neresi mi? Onu da siz araştırın artık. Belki başka faydalı bilgilere denk gelirsiniz.
Saygılarımla.
Kürşad Emre ÖĞRETMEK
Yayına hazırlanmakta olan Tesadüfen Atatürk Olunmaz kitabımdan.
(Paylaşırken emeğe saygı duyup, kaynak gösterirseniz sevinirim.)